Nancy Paul

Nancy Paul

Nancy Paul (Hindistan)

Hint şair, yazar, akademisyen (D. 11.1.1981/Kerala)

Şair bir ailede doğdu. Annesi Sylvia Gonsalvez ve babası Antony K. S. Kizhakkedathu da Hindistan’ın tanınmış şairlerindendir. Kerala Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı mezunu. Halen, Dubai’de, Uluslararası East Point Hint Okulu’nda İngilizce bölüm başkanı. İlk şiiri 2016’da yayınlandı. Genç bir şair olmasına rağmen pek çok uluslararası festivale ve şiir antolojisine katıldı. 2018’de UNESCO’ya bağlı Uluslararası Kapital Yazarlar Vakfı (WCF) tarafından verilen Global Genç Şair Ödülü’nü aldı.  Yayınlanmış 1, yayına hazırladığı bir dolu şiir dosyası var.

Kitabı:

Susmayan Müzik-The Unmuted Music (2018)

 

TABULAŞAN HAYAT

 

Kimsesiz, dul; yeni bir statü bu,

korkunç kaderin getirdiği.

Ne tarifsiz bir travma…

Yaralı bir kuş gibi

uçmaya çalışıyor kırık kanadıyla,

saklanmak için üstünde dönen akbabalardan.

Sessiz kükreyen canavarlar saldırdı,

almak için gösterişli elbiselerini.

Hayatın renkleri yasaklandı,

incitmek için kelimeleri ve eylemleriyle.

Onun paramparça figürü,

kimileri için bir sevinçtir.

Umutlarını, arzularını ve rüyalarını

kurban eder hayatın sunağında.

İçine işlemiş mahkumiyetler

onu uğursuz bir yıldız yaptı.

Kalbi kanıyor çocuklarının acılarıyla.

Ölü yakılan bir odun yığını; babaları

nın sarılışını özlüyorlar.

Reddedilmiş, keyifsiz, kasvetli bir hayat.

Zavallı ah eden, hıçkıra hıçkıra ağlayan ruh;

hasret deprem gibi bir değişime…

 

İngilizceden Çeviren: Hilal Karahan

 

ÖDENMEMİŞ

 

Altın alyans

Bir zamanlar onun gururu ve neşesiydi.

Ona çılgınca aşkı

Gömülmüştü ruhuna.

 

Bir iç ürpertisi ile biliyordu bu duyguyu,

Aldatılmıştı, onun görünüşüne kanmıştı.

Ve o, gerçek hayatta iyi bir aktördü.

Yaralı kadınlığı ağladı

Ah! Janus* yüzlü sevgili…

O sadece afacan bir neşeydi.

 

Pıhtılaşmış aşk akmaya çabaladı.

Delice ihaneti altta pusuya yatmıştı.

Sonsuza kadar kayboldu gürültülü kahkahalar.

Gülüşler millerce uzağa gizlendi.

 

İçine attı göz yaşlarını,

Acı çeken ruhunun ızdırabını.

Yetim bir kız olarak büyümüştü

Hayatın gökkuşağının hayalini kurmuştu.

Eşinin sinsi şehveti

Hayatını, ufalanmış kağıt yığınına çevirdi.

 

Sık sık aynalara koşturuyordu

Görünmez benliğini görünür kılmak için.

Sağanak gibi akan gözyaşları onu rahatlatıyordu

Aynanın da bir hayatı olmasını diliyordu.

 

Bir dansçı öldü ve şarkıcı iç çekti.

Bu bastırılmış “O” sonsuzdur

Benzer hikayeler asla bitmez.

Adalet gayreti çoğu kez reddedilir.

Asla bilmiyorlardı ki

onun fiyatı sadece sevgi ile ödenebilir.

 

İngilizceden Çeviren: Hilal Karahan

 

SIÇRAYIŞ ETİKETLERİ

 

Her şey bir etikete ihtiyaç duyar;

Başkaları onu bilsin diye.

Buğulu gözlü kız konuşuyor.

Ama gerçek özü ağlıyor.

 

Bazı külfetli etiketler bize onur verir.

Ancak bazı başlıklar bir krize neden olur.

Buz gibi donuk devam ediyor.

Yabancılar bile onu kullanıyor.

Acı duydu ve itiraf etti

Her seferinde yenilenen bir ağrıyla.

 

Boşanmış, dul, yetim

Zavallı, piç ve düşük oyuncu

Evsiz, sağır ve deli

Duygusuz korkunç evcil hayvan isimleri.

Onlar tabu.

Hayatları eril bir oyun,

Bunlar dünyaya ait etiketleri.

Zalim bir bakışla devam ediyor.

Sözler; nefret çorbası ile

Derinde için için yanan keder.

 

Gözlerinde yırtılmış gözyaşları;

“Yalnız ve sessiz bir mücadeleye öncülük ediyorum

Benim için değil, sorunlarım için.

Benim minik kuş kalbim basit bir çözüm öneriyor

Bu dünyayı bıraksan iyi olur

Bir köpeğin hayatına öncülük etmek yerine.

Eğer bir yolunu bulsaydım

Ayrılırdım bu dünyadan”

İngilizceden Çeviren: Ayten Mutlu