2019 Feministanbul Festivali

2019 Festivali

2019 FeminİSTANBUL Kadın Şiiri Festivali

ŞİİR ŞİDDETİ YENER

  1. Uluslararası FeminİSTANBUL Kadın Şiiri Festivali Manifestosu

 

Dünyada, medeniyet düzeyi her ne olursa olsun, kadınlar şiddetle yüz yüzedir.

Şiddet, fiziksel olduğu kadar psikolojik ve ekonomik de olabilir.

Şiddetin her türüne, biçimine karşıyız.

Sözcüklerin bittiği yerde başlıyor çünkü şiddet.

Bu durumu tersine çeviriyor, bu kez biz sözcükleri bir alet gibi kullanmayı,

şiddete karşı farkındalık yaratmayı hedefliyoruz.

Biz kadınlar birlikteyiz, güçlüyüz, kıymetliyiz.

Dünyanın ve insanlığın üretenleriyiz.

İnsanlık varsa ve olacaksa, sayemizde var olacak.

İnsanlığın ortak dili şiirdir.

Şiir tüm sınırları ve duvarları aşabilir.

Şiir, şiddeti yenecek yegâne şeydir.

Kadın olmayı kutluyor ve bir armağan olarak kucaklayıp, kabul ediyoruz.

İşte şimdi bu kutlamayı bir şiir şölenine dönüştürmek için buluşuyoruz.

Dünyanın neresinde olursak olalım, hep birlikte olmak umuduyla!

Saatlik Program

7 Kasım 2019

9:00 - 11:00
Şairler Okulda
Öğrencilerle Şiir Atölye Etkinliği Yer: Yakacık Fen Bilimleri Koleji, Kartal
14:00 - 17:00
Öğrencilerle Şiir Atölye Etkinliği Yer: Bahçeşehir Üniversitesi, Beşiktaş

8 Kasım 2019

15:00 - 22:00
Festival Açılış Seremonisi & Ödül Töreni
Kartal Kültür Sanat Derneği Resim Sergisi Canlı Resim Performansı (Küratör: Murat Havan) Kartallı Şairlerden Şiir Dinletisi Kokteyl & Mini Konser: TRİO AGON Dans Gösterisi Protokol Konuşmaları Ödül Töreni Şairler ve Öğrencilerden Şiir Dinletisi Kartal Sanat İşliği Tiyatro Oyuncularından Şiir Dinletisi Akordeon Konseri: Tezernur Gücükoğlu Gitarla Latin Müziği Dinletisi: Mehmet Ünlü Saz Konseri: Muzaffer Özdemir Yer: Hasan Ali Yücel Kültür Merkezi

9 Kasım 2019

14:00 - 18:00
Türk ve Yabancı Şairlerden Şiir Dinletisi
Yer: Kadıköy Belediyesi Kozyatağı Kültür Merkezi, Kozyatağı

Tarih

07 Kas 2019 - 09 Kas 2019

Yer

İstanbul
İstanbul

Organizatör

Feministanbul
E-Posta
info@feministanbul.net

Moderatörler

Ayça Erdura
Dilruba Nuray Erenler
Hilal Karahan
Mesut Şenol

Şairler

  • Adel Bouagga
  • Androulla Shati
    Androulla Shati

    Androulla Shati (Kıbrıs)
    Kıbrıslı şair, yazar, öykü yazarı, şarkıcı, tiyatro oyuncusu (D. 1.11.1951/Dali-Lefkoşa)
    Londra Üniversitesi İngiliz Dili Edebiyatı mezunu (1976). 35 yıl İngilizce öğretmenliği yaptı. Profesyonel olarak Rumca ve Türkçe şarkı söylüyor. İlk şiiri 1980’lerde yayınlandı. Şiirleri pek çok yabancı dile çevrildi, yurt dışında basıldı. Uluslararası festivallere ve antolojilere katıldı. Kıbrıs Havaları Derneği üyesi. İlk şiir kitabı, Senin İçin Bekledim (Çeviren: Ayten Mutlu, 2017) üç dilli olarak Türkiye’de yayınlandı. Diğer şiir ve hikâye kitaplarını yayına hazırlıyor.

    DANSÇI

    Seni parmak uçlarında dönerken gördüm
    bilginin bıçak ağzında.
    Büyülü, tehlikeli dans.
    Dalgalandın ve düştün
    kendinin derinliklerine
    hasta ruh.
    Galeyan!
    Girdap!
    Karanlık!
    İlk dersini aldın.
    Şimdi yüzüyorsun
    bir ışık tünelinde.
    İngilizceden Çeviren: Ayten Mutlu

    FİLİSTİN

    Biz ki, sayısız günler boyunca
    Yastık yerine gömülü hayallerimizi koyduk,
    Siz ki, gecelerce
    Yatağınıza aç çocuklarınızı koydunuz,
    Zaman gelecek
    O zaman adalet acıları yenecek.
    Yazılmamış kâğıtlarda, on binlerce şiir
    Acıları dindiremeyecek.
    Buna rağmen zamanı geldi!
    Dünya yeniden inşa edilecek!
    Kaygısız gülüşler çiçek açacak
    Çocuklarımızın dudaklarında.
    Gün gelecek, anneler
    Çocuk yetiştirmekten vaz geçecekler
    Ve onların yutulmasına göz yumacaklar
    Savaşın kara motorları tarafından!
    İngilizceden Çeviren: Ayten Mutlu

  • Asma Mohammad Al Haj
    Asma Mohammad Al Haj

    Asma Mohammad Alhaj (Filistin-Ürdün)
    Filistinli şair, yazar, program yapımcısı, gazeteci (D. 24.5.1977/Amman-Ürdün)
    Ürdün doğumlu olmasına rağmen, Filistin asıllı. Filistin Ramallah Birzeyt Üniversitesi Edebiyat Fakültesi mezunu (2000). Lübnan Beyrut Üniversitesi’nde Modern Arap Edebiyatı üzerine master yaptı (2015). 2007 yılından beri televizyon programı yapımcısı olarak çalışıyor (Beyrut TV 2007-2015, TRT-Arapça 2015-2019). Televizyon alanında birçok ödül aldı, uluslararası projelere katıldı. Yazmaya 2000’li yıllarda başladı. Uluslararası pek çok önemli şiir festivaline, antolojiye katıldı; şiirleri birçok dile çevrildi. 2 şiir kitabı var.
    Kitapları:
    Sudan daha fazla acı – More pain than water – Ashadu Wajaan Men Al Maa – اشد وجعا من الماء (2009)
    Derin cehennemin harmonisi – The harmony of high hell – Ikaa Al Kaab Al Aali – إيقاع الكعب العالي ¬((2011

    ESMA EL-HAC RAMALLAH’A SESLENİŞ

    Yarın sana geleceğim
    Sırtımda hazin bir kambur
    Sesimde bir mevval ürpertisi
    Güneşin gölgenin önünde kırılışı
    Sana şiirimi taşıyacağım
    Kafiyesi, ezilmiş kadınların yılları
    Ölçüsü, mecalsizlik ve sabır
    Ölçüyle kafiye arasında bir fark yok
    Acıya yaslanıyor ikisi de.
    Yarın sana geleceğim
    Beyrut’tan bahsedeceğim sana, dostlarımdan:
    Denizden
    Beyaz Kum’dan
    Kara Bulut’tan
    Sabahın ilk saatlerinde beni bekleyen
    Yolun sonundaki kahvehaneden.
    Kalemimde kahve fincanının acısı
    Dilimde yeni bir acının aksanı
    Şairlerin alışkanlığını kazandım
    Yabancı izler taşıyorum çehremde!
    Sana yarın geleceğim.
    Kalbin eline nakşedilmiş bir dövmeyle
    Ruhun kalbindeki bir yarayla
    Yeniden ahdediyorum kadim isimler üzerine
    Mola vermeyen ahlar üzerine
    Her seyahate çıktığımda ambalajladığım hayaletler üzerine.
    Harabelerin başında durup ağlamamak mümkün mü
    Yoklukla ıslakken belleğin alnına yontulmuş çağın?
    Pınarımı ne zaman geri alacağım
    Suyun cıvıldayışını
    Ve yeşil lahzayı?
    Yarın sana geleceğim
    Kaldır üstümden senin için can çekişimi
    Ki geri alayım yeniden göğümü…
    İşte, yine akşamın fısıltısı
    Ay ve kadınların ekmeği
    Yıldızım ve kalbin cemresi
    Buzun acısını söndürüyor!
    Ne zaman izin vereceksin tamamlamama öteki yarımı?
    Sende başlıyorum hayal kırıklığı sürüsüne
    Ve o çobanın kavalıdır saplanan kalbime.
    Yarın sana geleceğim
    Gülüşlerin tozunu silkeliyorum
    Ve yeni bir hatıraya hazırlıyorum sayfalarımı
    Yeniden benim oluyor saç örgülerim, beslenme çantam
    Öyle dans ediyorum ki kuruyor ağzım dilim güneşin altında
    Ne önemi var madem bekleyiş ve gözyaşı
    Şarkı söylüyorum
    Çene çalıyorum
    Nefesi kuruyana kadar gecenin
    İlk aşkı ziyaret ediyorum
    Ve son vatanı
    Mahmud Derviş’in mezarına uğruyorum
    Bir gül gezdiriyorum ve gözyaşlarını yokluğun kabrinin yüzünde
    Ruhuna kederimi okuyorum ve Fatiha’mı
    Geriye dönüyorum sonra
    Ama varamıyorum!
    Ne kadar çok ötede badem çağları ey Derviş!
    Yarın sana geleceğim
    Elimde kalan anneliğim
    Elimde kalan kadınlığım
    Eksikliğimle
    Hatırlayacak mı beni evlatlarım?
    Hâlâ diri olmalı sütün elemli anlarında
    Bana nelerden bahsedecekler?
    O eski yuvadan mı?
    Ben de diyeceğim ki onlara
    Meskenim otuz elem ve iki hayal kırıklığı yükseklikte
    Nasıl itiraf edeceğim özlemimi?
    Ve nasıl özür dileyeceğim ayrılıktan?
    Nereye sığınacağım veda anında?
    Yarın sana geleceğim ey Ramallah
    Yarın senden ayrılacağım
    Sana düşen, ruhun menekşeleri
    Bana düşen, toprağın elemi
    Ve suyun hatırası
    Yabancı kadının yatağı beni bekliyor
    Yalnızlığı doğuruyorum yeniden
    Kanadım kırık
    Göğüm dar
    Ah bir genişlese dediğim bu kalp gibi.
    Arapçadan çeviren: Mehmet Hakkı Suçin

  • Darya Heidari
    Darya Heidari

    Darya Heidari (İran-Türkiye)
    İranlı şair, yazar, çevirmen, gazeteci, eğitimci (D. 15.9.1983/Tahran)
    Roudehen İslamcı Azad Üniversitesi Fars Dili ve Edebiyatı mezunu (2005). Aynı Üniversitede master eğitimini aldı (2009). İran’da ve Türkiye’de çeşitli okullarda öğretmenlik, çeşitli şirketlerde çevirmenlik ve önemli edebiyat dergilerinde editörlük yaptı. 2015’ten beri, İstanbul Üniversitesi Sinema Radyo Televizyon Bölümü’nde doktora yapıyor. 2 şiir kitabı var.
    Şiir Kitapları:
    Darya-Derya (2013)
    Plan e bi payan-Sonsuz Plan (2017)

    GEÇMİŞ

    Çantanı al sırtına
    güneşin yanı başında uyanacaksın
    ve gecenin koynundan toplayacaksın yıldızları
    yarının güneşleri için
    kır saçların uğruna çözülmüştür bağlar
    ve geçmiş, saçlarının uzunluğu kadar
    yoldan geçenlerin adımlarına dokunur usulca rüzgâr
    geçmiş gülümser toz toprak arasında
    onları süpürene hediye edebilirsin
    Omuzlarını kaldır biraz
    Ve sırtında kırılan camları bırak yere
    Hafiflersin!
    Sığışırsın sırt çatana
    Her adımda yıldızları serpiştir
    Gök olacaktır yer…

  • Domenico Pisana
    Domenico Pisana

    Domenico Pisana (İtalya)
    İtalyan şair, yazar, edebiyat eleştirmeni, teozof (D. 1958/Modica)
    İlahiyat mezunudur. Hyblaean bölgesinde, on yıldır kültürel, poetik ve edebiyat ortamı sağlayan, Literary Café Quasimodo’nun başkanıdır. 1985’ten beri gazetecilik yapıyor, online gazete www.radiortm.it yönetiyor. 8 şiir, 6 edebiyat eleştiri, 11 teoloji-etik kitabı var. Kitapları pek çok dile çevrildi. Ulusal ve uluslararası bir çok önemli ödülün sahibidir.
    Şiir Kitapları:
    In the dreamy home of the Muse-İlhamın rüya gibi evinde (1985)
    And the time will come-Ve zaman gelecek (1988)
    Beyond the silence of the Word-Kelime’nin sessizliğinin ötesinde (1990)
    Looking at Lembi di cielo-Cennetin kanatlarına bakmak (1993)
    Terre di Rinascita-Yeniden doğum diyarı (1997)
    Canto dal Mediterraneo-Akdeniz kantosu (2008)
    Between shipwreck and hope-Gemi enkazı ve umut arasında (2014)
    Listen to the twelve lands-On iki diyarı dinle (2016)

    8 MART KADINLAR GÜNÜ’NE

    Kayboldum; kadınların soluğu
    sönüyor ve bu rutubetli uzaklık
    rahatlatıyor beni…

    Bu atan kalbi tanımıyorum:
    güzel ve ateşli bir gezegen olmalı, titreyen,
    ufalanarak içime yerleşen. Şiddetin zamanı,
    sözcüklerle kırılabilir, ölümün şarkısı
    artık söylemeyecektir; ses gittikçe yitecektir,
    ırzına geçilmiş asonanslarda:
    ipek eller birbirine ucu ucuna
    dokunur yüreğinde dirilmenin…

    Ne bir gün ne bir gece
    kelimeler asılı kalmış gökyüzünde,
    ne de eski mücadelelerin beklenmedik sonuçları;
    sadece bir bakıştan diğerine esen rüzgâr
    boyun eğer zerrelerin gizemine
    ve yumuşatır ruhu umudun büyüsüyle…

    Budar gerçeğin sözleri kurumuş dalları:
    arınmak için trajedilerden kadınlar
    dans ederler meydanda oradan oraya,
    masum bir rüzgâr gibi sürüklerler ayı,
    sadece var olmak için yırtarlar
    delice hasretin örtülerini,
    yeis sislere karışır…

    Çağlar bitap düşürdü bizleri,
    yerlerde sürükledi buruşuk ritüellerimizi;
    belki azmimizdendir, belki de geriye kalan
    güzellikten; bu gün, ışık ve gölge oyunlarından
    yapılmış bir masalın günüdür…
    İngilizceden Çeviren: Hilal Karahan

    ŞİDDETE KARŞI KARTALIN KANATLARINDA

    Kartal kanatlarında
    Kaldır beni yukarı
    Çalınan hümanizmi geri getireyim
    Öfke küpü yüzlerin kalplerine
    Dikensiz güller bağışlayayım
    Işıkla dolu ellerimle umudun ağlarını öreyim
    Ve düşsel bir gülümseme kondurayım bakışlara

    Yalnızlığın denizinde ıssız adaların üzerinde uçur beni
    Sarsılmaz ve renkli köprüler kurayım
    Gezeyim şekilsiz güzelliğin denizinde
    Yarına selam gönderen barış elçilerini kucaklayayım

    Yeryüzü tahtlarıyla güçlü der birisi
    Hükümranlıklarıyla, kelimelerinin kudretiyle
    Hakikati yaran; göklerin sesinin sefaleti
    Ve taş kesilmiş ruhların kaderini
    Değiştirecek kadar yüksek olmadığını
    Söyler bir başkası
    Bana göre güneş kayıtsızlık korkuluğunu tutuşturan
    Aşk ateşinden doğar
    Adalet kupalarından dökülür barış
    Ayaklanan halkların birliğini kuran

    Düşmanın insanlığı çalmasına göz yummasın hiç kimse
    Gün doğumunun parıltısı farklı kılar viraneyi zaferden
    Aklını kaybetmeyen bilgelik cesarete kök salan güven
    Takip ederken Sonsuzluk bağışlar
    Faniliğimizin ayak izlerini

    İngilizceden Çeviren: Volkan Hacıoğlu

  • Gino Leineweber
    Gino Leineweber

    Gino Leineweber (Almanya)
    Alman şair, yazar, roman yazarı, editör (D. 17.9.1944/Hamburg)
    Muhasebe eğitimi aldı. Budist aylık dergi olan Buddhistische Monatsblätter dergisinin editörü. 2003-2015 yılları arasında, Hamburg Yazarlar Derneği’nin başkanlığını yaptı. 2013’ten beri, merkezi Rodos’ta olan, Üç Deniz Yazarlar-Çevirmenler Konseyi’nin başkanı. Alman PEN üyesi. Şiirleri pek çok dile çevrildi, uluslararası dergilerde yayınlandı, prestijli ödüller aldı. Her yıl uluslararası iki dilli şiir antolojileri düzenliyor. Halen Hamburg’da yaşıyor. Ondan fazla şiir, deneme kitabı ve romanı var. Türkçede Karanlığa Merhaba (Çeviren: Mesut Şenol, 2018) isimli bir şiir kitabı basıldı.

    DÜŞÜNCELER

    Her şeyden önce
    Düşündüğün şey
    Kutsal bir prensese yapılan
    Bir büyü gibiydi

    Bu da seni, bütün kasabayı
    Uyandıran
    Eski zamanların tellalı gibi
    Oraya buraya koşturuyor

    Dünyaya mutluluğunu
    Söylüyor ve
    Çekilen bütün çilelere
    Çözüm önerisini haykırıyor:

    Aşk ölmedi!
    Ama onun, aynaya gizlenen
    Kötü prensesin bir hilesi
    Olduğu anlaşıldı şimdi

    Aylak geçen gecelerde gülmek için

    İngilizceden Çeviren: Mesut Şenol

    SADAKATSİZLİK

    Ekim güneşi
    Duvar yüksekliğinde pencereler
    Yakında deniz

    Çok sıcak değil
    Adam üşümüyor ama korkuyor
    Kadın ıslak

    Adam arzuladığı bedeni okşuyor
    Diliyle
    Bir eli kadının göğsünde

    Sertleşmiş uçlarını
    Okşuyor parmaklarıyla
    Arzu iniltileri

    Kadın hazır
    Yayılıyor
    Açıyor kendisini sahtekarlığa

    Suçluluk kırıntıları
    Adamın duyularını anafora sokuyor
    Doğru değildi yaptıkları

    İngilizceden Çeviren: Mesut Şenol

    KÖRDÜR PARANIN GÖZÜ

    Enerjisini denizden alır mangrovların kökleri
    kendi ormanını yaratır durgun suyun gelgitinde
    çamurlu, girift bir ağ gibidir dipleri, sakin
    yaşam alanı sunar yengeçler, karidesler ve istiridyeler için
    korur onları erozyon ve fırtınalardan

    Gözünün önünde kocaman bir orman yükselirken sudan,
    para görmez, bilmez, fark etmez ekosistemin biricik gerçeğini
    paranın tek derdi, kendini çoğaltmak ve mangrovların problemi
    bu alana otel kuramamak, turistler için şezlong, şemsiye koyamamak

    Elbette bu da değişir: Paranın kazanılacağı sahile girilir,
    traktörler, buldozerler ve kepçelerle köklenir bitkiler,
    kum ve taşlar doldurur yavru yengeç ve istiridyelerin evini
    çekilir barrier, inşaat makineleri gelir ve sonra turist sürüleri

    Kördür paranın gözü, yine de her yere gider ürkek sinir sistemiyle
    ayrılmak için gerçekten ihtiyacı yoktur bir tsunamiye
    yıkılmıştır artık bariyer, şezlonglar yerini doldurmaz ağaçların
    çöple dolar, yıllar boyu büyüyen, yengeçlerin katır kutur yediği
    mangrove köklerinin üzeri

    İngilizceden Çeviren: Hilal Karahan

    COLETTE

    Paris’te yaşar Colette
    Çalınan adı için savaşır
    Yazdığı kitaplarda
    Missy’yi öper
    Dünyaya hakikat için bir sahne sunar
    Serseri olarak yaşar
    Missy’yi sever
    Bir dilenci bir sarhoştur
    Gazetecilerle ve yazarlarla
    De Jouvenel ile birliktedir
    Babası, daha sonra oğlu
    Koz yükseltir toplumla
    Bilge bir kadının sorgulayan gözleriyle
    Chérie ve Awakening Hearts
    Mor aşk belaları yazar
    Tabu hikâyeler
    Çağına karşı koyan
    Kendini gerçekleştirir Colette

    İngilizceden Çeviren: Volkan Hacıoğlu

  • Malak Sahioni Soufi
    Malak Sahioni Soufi

    Malak Sahioni Soufi (Suriye-İngiltere)
    Suriye asıllı, İspanya vatandaşı şair, yazar, gazeteci, çevirmen, yayıncı, televizyon programcısı, aktivisit, (D.29.1.1957/Latakia-Suriye)
    Dilbilim, gazetecilik ve siyaset okudu. Lübnan Jesuit Üniversitesi, Arapça-Fransızca bölümünde mastır yaptı. İnsan hakları ve mülteci sorunları üzerine dünyanın birçok şehrinde fotoğraf, resim, arkeoloji sergileri açtı, performanslar düzenledi, antolojiler hazırladı. Uluslararası birçok şiir festivaline katıldı, önemli şiir ödülleri aldı. Madrid’de bulunan Don Quijote Yayınevinin sahibi. Halen Londra’da yaşıyor. Ay ve Diğerleri, Yağmurun Taneleri, Nostalji, Tanrıya Tüm Sevgimle, Melek, Yorumsuz, Lesvos’ta, başta olmak üzere, birçok dilde yayınlanmış 40 şiir ve deneme kitabı; diğer yazarlardan-şairlerden İspanyolcaya ve Arapçaya çevirdiği 25 çeviri kitabı var.

    KISA ŞİİRLER

    Koku,
    sen geçtikten sonra
    yerinde kalan
    izdir.

    Cevabın şüphesi
    sorunun
    işi değildir.

    Gözlerini açışın
    ışık ve gölge,
    ikisinin arasına
    saklanıyorum.

    Ayın önünden geçerler
    ve ay da onların önünden geçer.
    Hiç kimse diğerini umursamaz.
    Ay ve diğerleri.

    Bir puro gibi kendimi sarıyorum
    boğulmak üzereyim.
    Kibriti olan var mı?

    İngilizceden Türkçeye Çeviren: Hilal Karahan

    MİDİLLİ’DE / في ليسفوس

    Midilli’de
    Bir gözyaşı dökülüyor
    Yağmur oluyor
    Irmak oluyor
    Bir tekneye ihtiyaç oluyor.

    Bir tekne yaptılar onlara
    Motoru takır tukur
    Emniyet kemeriyle sardılar etrafını
    Islansa batacak bihuzur.

    Midilli’de
    Bir gözyaşı dökülüyor

    ***

    Midilli’de
    Sınırlar kapalı
    Hazrolda ölüm.

    Midilli’de
    Orada
    Bir ümit bekliyordu
    Ben de oradaydım
    Başbayii olarak ümidin.

    ***

    Midilli’de
    Karşı kıyıda
    Bir ümit doğuyor lastik bir botta
    Ve doksan dokuz can veriyor
    Varmadan Midilli’ye.

    Arapçadan Çeviren: Mehmet Hakkı Suçin

    ANNELER / أمهات

    Orada sessizce oturuyorlar ezelden beri
    Torunlarına masallar anlatıyorlar
    Ve evler örüyorlar ay’ın üstünde.
    Her ev için bir renk eğiriyorlar, hikâyeler ve haberler.
    Orada, lambanın ışığında oturuyorlar
    Ve parıltısında bir ümidin.
    İplikleriyle çocukları, erkekleri resmediyorlar
    Kazayı ve kaderi.
    Sessizce evleniyorlar
    Sessizce hamile kalıyorlar
    Sessizce emziriyorlar
    Ve sessizce nesiller yetiştiriyorlar.
    Ne aşkı tanırlar onlar ne de çapkınlığı.
    Sessizce çalışıyorlar
    Sessizce ağlıyorlar
    Ve sessizce ölüyorlar.
    Onlar buradadır
    Onlar orada.
    Masalların örülüşünü takip ederler
    Ayın üzerinde
    Sessizce.
    Arapçadan Çeviren: Mehmet Hakkı Suçin

    ANNEME / إلى أمي

    Kendi kendime konuşuyorum seslenirken sana
    Biraz bekleseydin beni
    Çok bekleseydin
    Ölseydim ve sen yaşasaydın.
    Kadere sitem ediyorum
    N’olurdu biraz daha geciktirseydi
    Çokça bekleseydi beni
    O yaşasaydı benim yerime sürgünlerde
    Ve taşımasaydı beni senden ıraklara.
    Sen ki vatanların
    tümüsün annem.
    Sensiz neyim ki ben, kemirirken içimi hasret
    Ölüm daha büyük ve dönüşün ne mümkün
    Mücrim olan kaderdir
    Saçmaydı, muhteşemdi saçmalığı
    Bekleseydin beni.
    Özlüyorum kahve celselerini
    Sen, ben ve babam
    Kokusu izini sürüyor senin.
    Özlüyorum “hadi hadi kalk” deyişini
    Gözümdeki uykudan, sükûnetin tembelliğinden
    Senin gözlerine yansıyınca görünür
    Berraklığın güzelliği.
    Son kez daldığın uyku
    Kalbe saplanan bir hançerdi
    Ne ben kalkabildim
    Ne sen koştun yardımıma.
    Beyaz güvercinler sürüsü
    Alıp ruhunu bedeninden
    Götürdüler melekût âlemine.
    Zarif uçuyordun
    Saydam uçuyordun
    Ve ben düşüyordum.
    Yokluğun ürkütüyor
    Uykuya dalışın kalbe saplanan
    Bir hançer.

    Düşüyorum.
    Arapçadan Çeviren: Mehmet Hakkı Suçin

  • Nancy Paul
    Nancy Paul

    Nancy Paul (Hindistan)
    Hint şair, yazar, akademisyen (D. 11.1.1981/Kerala)
    Şair bir ailede doğdu. Annesi Sylvia Gonsalvez ve babası Antony K. S. Kizhakkedathu da Hindistan’ın tanınmış şairlerindendir. Kerala Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı mezunu. Halen, Dubai’de, Uluslararası East Point Hint Okulu’nda İngilizce bölüm başkanı. İlk şiiri 2016’da yayınlandı. Genç bir şair olmasına rağmen pek çok uluslararası festivale ve şiir antolojisine katıldı. 2018’de UNESCO’ya bağlı Uluslararası Kapital Yazarlar Vakfı (WCF) tarafından verilen Global Genç Şair Ödülü’nü aldı. Yayınlanmış 1, yayına hazırladığı bir dolu şiir dosyası var.
    Kitabı:
    Susmayan Müzik-The Unmuted Music (2018)

    TABULAŞAN HAYAT

    Kimsesiz, dul; yeni bir statü bu,
    korkunç kaderin getirdiği.
    Ne tarifsiz bir travma…
    Yaralı bir kuş gibi
    uçmaya çalışıyor kırık kanadıyla,
    saklanmak için üstünde dönen akbabalardan.
    Sessiz kükreyen canavarlar saldırdı,
    almak için gösterişli elbiselerini.
    Hayatın renkleri yasaklandı,
    incitmek için kelimeleri ve eylemleriyle.
    Onun paramparça figürü,
    kimileri için bir sevinçtir.
    Umutlarını, arzularını ve rüyalarını
    kurban eder hayatın sunağında.
    İçine işlemiş mahkumiyetler
    onu uğursuz bir yıldız yaptı.
    Kalbi kanıyor çocuklarının acılarıyla.
    Ölü yakılan bir odun yığını; babaları
    nın sarılışını özlüyorlar.
    Reddedilmiş, keyifsiz, kasvetli bir hayat.
    Zavallı ah eden, hıçkıra hıçkıra ağlayan ruh;
    hasret deprem gibi bir değişime…

    İngilizceden Çeviren: Hilal Karahan

    ÖDENMEMİŞ

    Altın alyans
    Bir zamanlar onun gururu ve neşesiydi.
    Ona çılgınca aşkı
    Gömülmüştü ruhuna.

    Bir iç ürpertisi ile biliyordu bu duyguyu,
    Aldatılmıştı, onun görünüşüne kanmıştı.
    Ve o, gerçek hayatta iyi bir aktördü.
    Yaralı kadınlığı ağladı
    Ah! Janus* yüzlü sevgili…
    O sadece afacan bir neşeydi.

    Pıhtılaşmış aşk akmaya çabaladı.
    Delice ihaneti altta pusuya yatmıştı.
    Sonsuza kadar kayboldu gürültülü kahkahalar.
    Gülüşler millerce uzağa gizlendi.

    İçine attı göz yaşlarını,
    Acı çeken ruhunun ızdırabını.
    Yetim bir kız olarak büyümüştü
    Hayatın gökkuşağının hayalini kurmuştu.
    Eşinin sinsi şehveti
    Hayatını, ufalanmış kağıt yığınına çevirdi.

    Sık sık aynalara koşturuyordu
    Görünmez benliğini görünür kılmak için.
    Sağanak gibi akan gözyaşları onu rahatlatıyordu
    Aynanın da bir hayatı olmasını diliyordu.

    Bir dansçı öldü ve şarkıcı iç çekti.
    Bu bastırılmış “O” sonsuzdur
    Benzer hikayeler asla bitmez.
    Adalet gayreti çoğu kez reddedilir.
    Asla bilmiyorlardı ki
    onun fiyatı sadece sevgi ile ödenebilir.

    İngilizceden Çeviren: Hilal Karahan

    SIÇRAYIŞ ETİKETLERİ

    Her şey bir etikete ihtiyaç duyar;
    Başkaları onu bilsin diye.
    Buğulu gözlü kız konuşuyor.
    Ama gerçek özü ağlıyor.

    Bazı külfetli etiketler bize onur verir.
    Ancak bazı başlıklar bir krize neden olur.
    Buz gibi donuk devam ediyor.
    Yabancılar bile onu kullanıyor.
    Acı duydu ve itiraf etti
    Her seferinde yenilenen bir ağrıyla.

    Boşanmış, dul, yetim
    Zavallı, piç ve düşük oyuncu
    Evsiz, sağır ve deli
    Duygusuz korkunç evcil hayvan isimleri.
    Onlar tabu.
    Hayatları eril bir oyun,
    Bunlar dünyaya ait etiketleri.
    Zalim bir bakışla devam ediyor.
    Sözler; nefret çorbası ile
    Derinde için için yanan keder.

    Gözlerinde yırtılmış gözyaşları;
    “Yalnız ve sessiz bir mücadeleye öncülük ediyorum
    Benim için değil, sorunlarım için.
    Benim minik kuş kalbim basit bir çözüm öneriyor
    Bu dünyayı bıraksan iyi olur
    Bir köpeğin hayatına öncülük etmek yerine.
    Eğer bir yolunu bulsaydım
    Ayrılırdım bu dünyadan”
    İngilizceden Çeviren: Ayten Mutlu

  • Sanaz Davoodzadeh Far
  • Saviana Stanescu
  • Vadim Terekhin
  • Valentin Iacob
QR Code