2016 Festivali

Anne dili,

kadın diline karşı,

neden?

Her insan yavrusu bir anadil’in içine doğuyor.  Adı üzerinde “anne dili”ne sahip oluyor.  Dünyayı, hayatı, kâinatı onunla öğreniyor, onu varlığının, kişiliğinin bir parçası kılıyor… Fakat ne oluyor da daha sonra bu dil kadın dili’ni örtüp, ötekileştiriyor? Anadili içine doğan insan yavrusunun yarattığı

bir medeniyet, nerelerden, nasıl ve neden, gelip de kadın dilini bastırır. Onun özgürlüğünü elinden alır. Karakterini, duygusunu, kendini ifade imkânlarını kısıtlar. Etkisizleştirir.

Feminİstanbul’da bütün bunları konuşacağız. Çünkü Feminİstanbul bir “kadın şiiri festivali”. Bir ilk. Bir fırsat. Bir imkân. Bir dostluk zamanı.

Medeniyetlerin buluştuğu bu çok özel mekân ve kadim coğrafyada, kadınlığın evrensel dilini yeniden keşfetme yolculuğuna davet ediyoruz sizi.

Feminİstanbul’da buluşmak dileğiyle!

Saatlik Program

5 Ekim 2016

-
Karşılama
Şairlerin Karşılanıp Otele Yerleştirilmesi

6 Ekim 2016

11:30 - 14:30
EKREM KAHRAMAN’IN RESİM ATÖLYESİ
Brunç Eşliğinde Şiir ve Sanat Sohbeti Androulla Shati Mini Müzik Dinletisi MODERATÖRLER: Ekrem Kahraman-Vedat Akdamar
15:00 - 17:30
MODACI ÇİĞDEM AKIN ATÖLYESİ
Şiir Okuması ve Müzik Dinletisi Mini Defile&Ekspozisyon (Şairlerimiz de katılacaktır!) MODERATÖRLER: Çiğdem Akın-Şenay Varlıoğlu Akdamar

7 Ekim 2016

12:00 - 16:00
SULTANAHMET VE KAPALI ÇARŞI GEZİSİ
Ayasofya-Sultan Ahmet Camii-Topkapı Sarayı-Yerebatan Sarayı (Serbest Zaman)
16:30 - 17:00
VAPURLA KADIKÖY’E GEÇİŞ
17:30 - 19:30
KOŞUYOLU MAHALLE EVİ-NÜKHET EREN ATÖLYESİ
“Kadın Dili” Konulu Panel MODERATÖRLER: Nükhet Eren- Ayten Mutlu

8 Ekim 2016

14:30 - 17:00
ATAŞEHİR BELEDİYESİ MUSTAFA SAFFET KÜLTÜR MERKEZİ
Şiir Okuması ve Müzik Dinletisi Oğuz Baykara / Kuzgun gösterisi Plaket Töreni MODERATÖRLER: Pelin Batu-Hilal Karahan
17:30 - 19:30
YABANCI ŞAİR KONUKLARIMIZLA YEMEKLİ TOPLANTI

9 Ekim 2016

-
DÖNÜŞ TRANSFERLERİ

Tarih

05 Eki 2016 - 09 Eki 2016

Yer

İstanbul
İstanbul

Organizatör

Feministanbul
E-Posta
info@feministanbul.net

Moderatörler

Ayten Mutlu
Çiğdem Akın
Ekrem Kahraman
Hilal Karahan
Nükhet Eren
Pelin Batu
Şenay Varlıoğlu Akdamar
Vedat Akdamar

Şairler

  • Abir Zaki
    Abir Zaki

    Abir Zaki (Suudi Arabistan-Türkiye)
    Suudi Arap şair, yazar, gazeteci, çevirmen
    D. 1965/Suudi Arabistan
    Foça’da yaşıyor…

    SERENAD’A GÖMÜLDÜM SENİNLE…

    Güneşin sevgiyle durarak baktığı gibi ufuktan
    Ay’ın denize mırıldandığı gibi dağların ardından
    Sesinin yankısını duyuyorum meltem rüzgarından
    Ve kayboldum sende ben…

    Rüzgarın ruhumu sarıp sarmaladığı gibi
    Yıldızların ürkek gözlerinde öpülmeyi beklediği gibi
    Şarabından tatmak için ”O” an’ın yaklaştığı gibi
    Kayboldum sende ben…

    Aklımı başımdan alan bu sessizlikle
    Varlığınla hayat buluyorum yeniden
    Usulca kucaklamanı, sarılmanı özlerken
    ”O” an’ın tadını çıkarıyorum
    Meltem gibi esintine ”ah çektiğimi“
    Yansıtabilmek için
    Ebedi Cennet bir kez daha bizi beklerken….

    Abir Zaki
    Çeviren: Muammer Çelik

    ÇELİŞKİLERİN KADINI-1

    Dostum…
    şaşırtmasın,
    uğratmasın hayal kırıklığına sözlerim
    cehennemin olurum yasak aşklarında
    cennetin olurum aşka susamışlığında
    ben çelişkilerin kadınıyım…

    sürmeli bakar dünyaya gözlerim
    kurşun gibi deler geçer sözlerim
    bozgunların, yenilgilerin
    ve hezimetlerin kadınıyım
    gün batımlarıyla oynaşır yatarım
    gece yarısında uyanır
    gitar ritmlerine raks ederek kalkarım…

    dalmayı hiç deneme sakın
    böyle bir kadının okyanusuna
    henüz uzanırken onun kıyılarına
    ve demir atarken limanlarına
    başlamadan biter tüm yolculuklarım…

    kırılmasın düşlerin
    çelişkili düşüncelerimden
    çünkü ben yüzeyselim, derinliğim
    oldukça şefkatli
    aynı zamanda esen rüzgarım
    ve yerden yere vuran boranım…

    kendine aşık bir kadınım
    hem erkeksi hem dişiyim
    dünyanın tüm kadınlarıyım
    melek kadar temiz
    şeytan kadar kötüyüm ben…

    ben bir çocuğum
    kendi içinde işkence görmüş bir kadınım
    inatçılık ve yaramazlık
    dişi dünyamdaki çocuğun yankıları
    ve
    benim yüzümdür
    bileziklerim, aynalarım
    söylediğim mahremlerim
    ve sırlarımdır…

    her yaşta mücadele veren kadınlar gibi
    yastığıma baş koyan kadınım
    rüya görürüm, düşlerim bazen
    ilahiler mırıldanır, dualar okurum
    şarkılar söylerim kimi zaman
    gülümserim bilinmeyenlere içimdeki kadınla
    onun beklediği ve hiç başlamayan yolculuğunda…

    işte böyle inatçı bir kadın bu
    hoşlanır oyuncak bebeğime bağırmaktan
    sınırlarımı zorlamaktan
    gözlerimin rengine alaylı gülmekten
    ve zaferini tüm dünyaya haykırmaktan…

    Dostum…
    her an, her zaman
    seni özleyen, seni arzulayan
    hasretini çeken
    düşlerinde seninle saraylar inşa eden
    bir an seninle
    öteki an sana karşı duran
    günlere ve kaderine meydan okuyan
    bu kadında ne bulursun ki
    ümitsiz ve imkansız bir aşk olur
    henüz başlamadan….

    bu kadın ki,
    sana en güzel giysileri giydirir
    gücünü Samson’dan alarak
    siyah saçlarını tıraş edip tarayarak
    sana gizemler, sırlar getirir
    yenilgiye uğramış, zafer kazanmış
    elinde bir püro ve
    peçelerle örtülmüş
    hem kötü tercihlerini
    ve yanlış seçimlerini
    sana anlatabilecek kadar cesur kalmış…

    şarkılar söyleyip yuhalanınca
    tereddüt etmeye bile zaman bulamadan
    kaçacaksın biliyorum!
    kendine çekip
    kalbini çalan bu kadından

    çelişkilerle dolu bir kadınım ben
    evet!
    aynı anda
    ateş ve buzla oynayan
    etrafı güneşle sarılmış bir kadın
    avuçlarında mehtap açan
    yıldızları tutan
    …bir kadın…

    Dostum…
    şaşırtmasın sözlerim seni
    giyinen ve soyunan
    bir kadından daha ihtişamlı
    başka bir şey olamaz
    böyle bir kadına
    dünya gelse karşı duramaz
    ve
    şaşırmaktan kendini alamaz…

    Ve Sen…
    hep çamur ve kerpiçten bir adam olarak kalacaksın
    sözlerimin peşinden koşacaksın
    ve seni her teslim alışımın ardından
    şaşacaksın her an
    şaşıracaksın her zaman
    evet şaşacak… ve şaşıracaksın…

    her yağışımın ardından eriyecek
    ve her esintimden sonra yıkılacaksın…

    Temmuz 2004
    Abir Zaki
    Çeviren: Muammer Çelik

  • ALi Al Hazimi
    ALi Al Hazimi

    Ali Al-Hazmi (Suudi Arabistan)
    Suudi Arap şair, yazar (D. 3.8.1970/Damad)
    Umm Al-Qura Üniversitesi Arap Dili bölümü mezunu (1992). Eğitimci. İlk şiiri 1986’da yerel bir gazetede yayınlandı. O günden beri şiir, deneme ve şiir inceleme yazıları ulusal-uluslararası çeşitli dergilerde, gazetelerde yayınlanıyor. Şiirleri pek çok dile çevrildi, yurt dışında kitapları basıldı, antolojilerde yer aldı; şiir festivallerine katıldı. Önemli uluslararası ödüller aldı. Şairin 6 şiir kitabı ve 6 yabancı dile çevrilmiş şiir kitabı var. Türkçede Bölünmüş Ahşap Zamanımız (Metin Fındıkçı-2016) isimli kitabı basıldı.
    Kitapları:
    Vücut Kapısı-Gate of the Body (1993)
    Kaybediş -Losing (2000)
    İmajını İçen Gazel-The gazelle drinks his image (2004)
    Kıyıdaki Güven-Reassuring on the Edge(2009)
    Audio CD Şiir-Audio CD poetry (2010)
    Geçmişteki Şimdi-Now in past (2018)

    TUZDAN YANAN DUDAKLAR İÇİN DÖKÜLEN GÖZYAŞLARI

    Sahilde kumdan evler yapıyorduk
    bizi son kez balığa çıkmak için bıraktığında…
    Yarıştık onunla hatta, balık ağının parçalarını
    küçük sandalına taşımak için.

    Küçücük ellerimizle el salladık,
    çocukluk zamanlarımızdan
    ebediyen onu alıp götüren o son dalgaya.

    Pencere demirlerine sıkıştı küçük kafalarımız
    gözlerimiz sahil şeridine takılı,
    anamızın kanatları sardı zayıf omuzlarımızı.
    O kendini bize adamış olsa da
    bizim tomurcuklanan, masum ruhlarımız için
    derinden endişelenirdi hâlâ.

    Metal korkuluklardan eğildiğinde, o uzun saçlarının
    rüzgâra karışacağından korkardım, ahşap odanın
    ılık ortamına geri çekerdim onu.
    Bakışlarındaki sahillerden gözümü ayıramazdım,
    kumdan evlerin ötesine geçen denizi izlerdim uzun uzun.

    “Tabi ki dönecek,” derdi, gözyaşları dudaklarıma akmaya
    başlamadan hemen önce -tuzdan yanan dudaklarım.
    Yirmi yıl gözlerimizdeki kumdan evleri
    yıkmaya yetmedi.
    Dalgaların üzerinde kuruyan yüzü babamın
    hayatımızın gümüş çağına açılan pencere oldu,
    hileli tuzaklara kaptırılmış yıllara…

    Hâlâ, benim adanmış anam, pişmanlığını gölgesine saklar.
    Hâlâ, sabahları rüyalarından taze ekmek yapar;
    ve geceyarıları, dileklerinden arta kalanları
    ruhunun ocağında yeniden ısıtır.
    Biz hâlâ ona inanır ve yaşayabilmek için
    onun yalanlarının ekmeğini yeriz.

    İngilizceden Çeviren: Hilal Karahan
    KÖLELİK

    Sokak lambalarına sırtını dayayanlar,
    bir çıkmazın sonundaki kadınlardır,
    örselenmiş arzularda aşkı tanıyanlar;
    Ve bir yoksunluğun özlemiyle gömerler
    ıstıraplarını acı çeken ruhlarının
    bir zamana ki içindeki kafeslere ayları hapsetmiş,
    kendilerini aldatmış adamların yataklarına attığı ateşte
    bir an parlayan bir erkek imajına gönül vermiş
    ve ellerinde hayallerinden yapılma bir demet çiçekle kaçıvermiş…
    Bu nedenle, yoldan geçenlere onurlu bir tuzak kurarlar
    tenlerinin ipeğini satışa çıkartarak
    ve yumuşak, şuh kelimeler dökerek yollarına;
    Bazı kurbanlar düşer bu tuzağa,
    ayaklarına aniden kapanan bir kölenin
    zavallı çiçeklerinin kokusuna…

    İngilizceden Çeviren: Hilal Karahan

  • Androulla Shati
    Androulla Shati

    Androulla Shati (Kıbrıs)
    Kıbrıslı şair, yazar, öykü yazarı, şarkıcı, tiyatro oyuncusu (D. 1.11.1951/Dali-Lefkoşa)
    Londra Üniversitesi İngiliz Dili Edebiyatı mezunu (1976). 35 yıl İngilizce öğretmenliği yaptı. Profesyonel olarak Rumca ve Türkçe şarkı söylüyor. İlk şiiri 1980’lerde yayınlandı. Şiirleri pek çok yabancı dile çevrildi, yurt dışında basıldı. Uluslararası festivallere ve antolojilere katıldı. Kıbrıs Havaları Derneği üyesi. İlk şiir kitabı, Senin İçin Bekledim (Çeviren: Ayten Mutlu, 2017) üç dilli olarak Türkiye’de yayınlandı. Diğer şiir ve hikâye kitaplarını yayına hazırlıyor.

    DANSÇI

    Seni parmak uçlarında dönerken gördüm
    bilginin bıçak ağzında.
    Büyülü, tehlikeli dans.
    Dalgalandın ve düştün
    kendinin derinliklerine
    hasta ruh.
    Galeyan!
    Girdap!
    Karanlık!
    İlk dersini aldın.
    Şimdi yüzüyorsun
    bir ışık tünelinde.
    İngilizceden Çeviren: Ayten Mutlu

    FİLİSTİN

    Biz ki, sayısız günler boyunca
    Yastık yerine gömülü hayallerimizi koyduk,
    Siz ki, gecelerce
    Yatağınıza aç çocuklarınızı koydunuz,
    Zaman gelecek
    O zaman adalet acıları yenecek.
    Yazılmamış kâğıtlarda, on binlerce şiir
    Acıları dindiremeyecek.
    Buna rağmen zamanı geldi!
    Dünya yeniden inşa edilecek!
    Kaygısız gülüşler çiçek açacak
    Çocuklarımızın dudaklarında.
    Gün gelecek, anneler
    Çocuk yetiştirmekten vaz geçecekler
    Ve onların yutulmasına göz yumacaklar
    Savaşın kara motorları tarafından!
    İngilizceden Çeviren: Ayten Mutlu

  • Fatima Nazzal
    Fatima Nazzal

    Fatima Nazzal (Filistin)
    Filistinli şair, yazar (D. 16.2.1968/Ramallah)
    Aile ve sosyal gelişim eğitimi aldı. Gazze’de, kendisine ait bir güzellik merkezini yönetiyor. Çeşitli ulusal ve uluslararası festivallere, kitap fuarlarına katıldı. Filistin Kadın İş Komitesi Federasyonu ve Filistin Al Najda Vakfı üyesi. İtalya’nın Lecce kentinde verilen Vitruvio şiir ödülünü aldı (2018). 1 şiir kitabı var, Türkçeye İçimdeki Yüksekliğine Çıkıyorum (Çeviren: Metin Fındıkçı, 2017) ismiyle çevrildi. Düzyazı ve hikâye kitapları bu yıl basılacak.
    Kitapları:
    Ascend to your heights inside me (2017)
    İçimdeki Yüksekliğine Çıkıyorum (Çeviren: Metin Fındıkçı, 2017)

    YÜZLEŞME

    Ah ölüm,
    hadi, hızlandır adımlarını
    alabildiğine biç hayatlarımızı

    Gövdelerimiz hasat edildi tarlalarda
    akarken oluk oluk kan
    o toprak, nasılsa duruyor yerinde hâlâ…

    Ah ölüm,
    saldır dudaklarına, o kurda benzer yırtıcıların
    cinnetin ritüelini yaşat onlara…

    Bu gece dolunay,
    Temmuz’un nefesi zayıflamakta
    Pencereler sonuna kadar açık
    ve melekler tanrının emanetinde uyumakta…

    Arapçadan İngilizceye çeviren: Amina Husein
    İngilizceden Türkçeye çeviren: Hilal Karahan

  • Gihan Omer
    Gihan Omer

    Gihan Omar (Mısır)
    Mısırlı şair, yazar (D. 1.1.1971/Kahire)
    Kahire Üniversitesi’nde Felsefe Bölümü mezunu. Halen Sanat Galerisi yönetiyor. 2000 yılından beri yazıyor, şiirleri birçok yabancı dile çevrildi, uluslararası antolojilerde yer aldı. Uluslararası antolojilere, festivallere ve çalışma programlarına katıldı. 3 şiir kitabı var.
    Kitapları:
    Hafif Adımlar-Light Feet (2004)
    Paulo Coelho’dan Nefret Etmeden Önce-Before We Hate Paulo Coelho (2007)
    Avant de Détester Paulo Coehlo (2011, Fransızca)
    Aynanın Ardında Gezinti-Walking Behind the Mirror (2013)

    BEN BÜTÜN BİR BAHÇE DEĞİLİM

    Bir çiçek gibi, arıların yüzümde
    gezinmesine izin veririm.
    Yanağımı sıkıştıran çabuk
    ayaklarını hissederim.
    Dururum,
    bedenime komut
    vermekten vaz geçerim:
    Sadece sessizce
    o anı selamlarım.
    Onun boynuma
    ilerlemesini izlerim.
    Beni nazikçe sokarlar,
    nektarımı emerler.
    Onların vahşi arzularının ardına saklanırım.

    Şimdi gözlerimi seviyorum,
    hareketleri varlığımı onaylıyor.
    Ve onların daha çok gelişini
    görmeme izin veriyor… arzulayışlarını;
    en koyu olanı göğüslerimin arasındaki
    dar geçitten kayıyor.

    Gece olduğunda,
    mutfağa yöneliyorum:
    Bir kavanoz balı açıp,
    saklı bir gururla
    bir çay kaşığı dolusu
    kendimi tatmaya başlıyorum.

    Arapçadan İngilizceye Çeviren: Mandy McClure
    İngilizceden Türkçeye Çeviren: Hilal Karahan

    SEMİYOLOJİ

    Beyaz giyme
    seni saf gösterir
    hatta güçsüzlüğünü belli eder

    Kırmızı da giyme
    seni çekici gösterir
    ve arzularını açığa vurur

    Sarı da
    çünkü sarı giydiğinde
    güneşten bir parça gibi görüneceksin
    yalnızlığına inandıracak seni

    Siyah giy en iyisi
    sadece siyah
    her zaman
    siyah seni ince gösterir
    böylece aya dua eden gökyüzü gibi görünürsün

    Siyah beni çoktan
    ölmüş gibi hissettiriyor
    ve sabah sabah göz yaşların
    kahve çekirdeklerine karışıyor

    Renkli giysilerin dansederken
    dolabındaki mumları yak
    ve ayrılışımı kutla
    Arapçadan İngilizceye Çeviren: Mandy McClure
    İngilizceden Türkçeye Çeviren: Hilal Karahan

  • Huda Aldaghfag
    Huda Aldaghfag

    Huda Abdullah Al-Daghfag (Suudi Arabistan)
    Suudi Arabistanlı şair, yazar, gezetecidir.
    1969 Riyad doğumludur.
    Arap Dili ve Edebiyatı okudu.
    Uluslararası sempoyumlarda Arap kadını üzerine bildiriler sundu, kadın hakları ve sorunları üzerine aktivitelere katıldı.
    Bir çok uluslararası şiir derneğinin üyesidir.
    4 şiir kitabı var.

    BEN DOĞURMADIM ONU

    Kendi adıyla yargılıyor beni ailem
    Adını kullanmamı istemiyor.
    Erkek değilim ki gurur duysunlar benimle.
    Benim doğurmadığım bir aile hak etmez beni.
    Fikirlerimin kızı olsaydım ah!
    Öğretselerdi bana dilediğimi:
    Dillerin tümünü
    Müziklerin tüm ahengini
    Yüzmeyi
    Ata binmeyi
    Kayak yaptırmayı özgürlüğüme
    Araba sürmeyi
    Başka memleketlere göç etmeyi
    Yüksek tahsilimi tamamlamayı
    Dilediğimi yazmayı
    Sansürsüz
    Aramızda ne mirasçı
    Ne de toplum olmadan.
    Birlikte haykırmayı ah
    İsyankar şiirlerimizi.
    Fikirlerimin kızı olsaydım ah!

    Bir kadın şairdir benliğim
    Ayartıyorum şeytanlarını
    Ona tüylerini yastık yapıyor meleklerim.

    Benliğim
    Aidiyet duyacağım ailemdir
    Gurur duyacak benimle
    Kadın olduğum için.

    Arapçadan Çeviren: Mehmet Hakkı Suçin

  • Malak Mustafa
  • Marwan Ali
    Marwan Ali

    Marwan Ali (Suriye-Almanya)
    Suriyeli Kürt asıllı şair, yazar (D. 10.2.1968/Kamışlı)
    Halep Üniversitesi Ekonomi Bölümü mezunu (1993). Birçok muhtelif işte çalıştı, halen Almanya’da gazetecilik yapıyor. İlk şiiri yerel bir gazetede yayınlandı (1987). Şiirleri birçok dile çevrildi, ulusal-uluslararası birçok antolojiye ve festivale katıldı. 4 şiir kitabı var. Türkçede Siyah Beyaz Fotoğrafımız (Çeviren: Metin Fındıkçı, 2017) kitabı basıldı.
    Kitapları:
    Dünün suyu-Yesterday water (2009)
    Wikileaks’te seninle ilgili bir şey yok-Nothing about you in Wikileaks (2014)
    Siyah Beyaz Fotoğrafımız (Çeviren: Metin Fındıkçı, 2017)
    Evin yolu-The way to the home (2018)

    ÜÇ ŞİİR

    1/ Benim Anam
    Sözleri bilgeliğimizin toprağı olan
    anam benim,
    birkaç gün once diktiği
    küçük neşenin üzerine tırmanan
    kederden korkarak uyumazdı hiç.
    Binlerce yılın kapılarını açtı
    bizi büyütebilmek için.
    ve bizler yokluk içinde
    birer birer
    onun gözyaşlarından düştük.

    2/ Anamın Sevdiği Müzik
    Kursor’dayken
    anama çalmak için
    bir piyano devralmayı düşündüm;
    Onun sevdiği müzik
    küçük kız kardeşimin saçlarını
    tararken çıkan sestir.

    3/ Annemin Kâğıdı
    Bashar al-Issa’ya giderken
    Karsour ve Qamishli arasında
    Housseynou’nin arabası durdu
    yolun tam ortasında;
    Mecbur yürüyerek döndük.
    Annem eski bir defterden kopardığı
    bir kâğıda liste yapmış, bana
    Laurel sabun, şeker ve çay ısmarlamıştı.
    Nakara ve Tel Faris arasında
    arabanın kasasından aşağıya zıplayıp
    buğday tarlalarına kaçan
    bir koçun peşinden koşarken,
    bu kâğıt gökyüzüne uçup gitti.
    Tüm yol boyunca düşündüm,
    hayallerle hayat arasında uyum olsa
    endişelenmemize gerek kalmazdı.

    Marwan Ali
    İngilizceden Çeviren: Hilal Karahan

QR Code