2019 Festivali
2019 FeminİSTANBUL Kadın Şiiri Festivali
ŞİİR ŞİDDETİ YENER
- Uluslararası FeminİSTANBUL Kadın Şiiri Festivali Manifestosu
Dünyada, medeniyet düzeyi her ne olursa olsun, kadınlar şiddetle yüz yüzedir.
Şiddet, fiziksel olduğu kadar psikolojik ve ekonomik de olabilir.
Şiddetin her türüne, biçimine karşıyız.
Sözcüklerin bittiği yerde başlıyor çünkü şiddet.
Bu durumu tersine çeviriyor, bu kez biz sözcükleri bir alet gibi kullanmayı,
şiddete karşı farkındalık yaratmayı hedefliyoruz.
Biz kadınlar birlikteyiz, güçlüyüz, kıymetliyiz.
Dünyanın ve insanlığın üretenleriyiz.
İnsanlık varsa ve olacaksa, sayemizde var olacak.
İnsanlığın ortak dili şiirdir.
Şiir tüm sınırları ve duvarları aşabilir.
Şiir, şiddeti yenecek yegâne şeydir.
Kadın olmayı kutluyor ve bir armağan olarak kucaklayıp, kabul ediyoruz.
İşte şimdi bu kutlamayı bir şiir şölenine dönüştürmek için buluşuyoruz.
Dünyanın neresinde olursak olalım, hep birlikte olmak umuduyla!
Saatlik Program
7 Kasım 2019
- 9:00 - 11:00
- Şairler Okulda
- Öğrencilerle Şiir Atölye Etkinliği Yer: Yakacık Fen Bilimleri Koleji, Kartal
- 14:00 - 17:00
- Öğrencilerle Şiir Atölye Etkinliği Yer: Bahçeşehir Üniversitesi, Beşiktaş
8 Kasım 2019
- 15:00 - 22:00
- Festival Açılış Seremonisi & Ödül Töreni
- Kartal Kültür Sanat Derneği Resim Sergisi Canlı Resim Performansı (Küratör: Murat Havan) Kartallı Şairlerden Şiir Dinletisi Kokteyl & Mini Konser: TRİO AGON Dans Gösterisi Protokol Konuşmaları Ödül Töreni Şairler ve Öğrencilerden Şiir Dinletisi Kartal Sanat İşliği Tiyatro Oyuncularından Şiir Dinletisi Akordeon Konseri: Tezernur Gücükoğlu Gitarla Latin Müziği Dinletisi: Mehmet Ünlü Saz Konseri: Muzaffer Özdemir Yer: Hasan Ali Yücel Kültür Merkezi
9 Kasım 2019
- 14:00 - 18:00
- Türk ve Yabancı Şairlerden Şiir Dinletisi
- Yer: Kadıköy Belediyesi Kozyatağı Kültür Merkezi, Kozyatağı
Şairler
-
Adel Bouagga
-
Androulla Shati
Androulla Shati (Kıbrıs)
Kıbrıslı şair, yazar, öykü yazarı, şarkıcı, tiyatro oyuncusu (D. 1.11.1951/Dali-Lefkoşa)
Londra Üniversitesi İngiliz Dili Edebiyatı mezunu (1976). 35 yıl İngilizce öğretmenliği yaptı. Profesyonel olarak Rumca ve Türkçe şarkı söylüyor. İlk şiiri 1980’lerde yayınlandı. Şiirleri pek çok yabancı dile çevrildi, yurt dışında basıldı. Uluslararası festivallere ve antolojilere katıldı. Kıbrıs Havaları Derneği üyesi. İlk şiir kitabı, Senin İçin Bekledim (Çeviren: Ayten Mutlu, 2017) üç dilli olarak Türkiye’de yayınlandı. Diğer şiir ve hikâye kitaplarını yayına hazırlıyor.DANSÇI
Seni parmak uçlarında dönerken gördüm
bilginin bıçak ağzında.
Büyülü, tehlikeli dans.
Dalgalandın ve düştün
kendinin derinliklerine
hasta ruh.
Galeyan!
Girdap!
Karanlık!
İlk dersini aldın.
Şimdi yüzüyorsun
bir ışık tünelinde.
İngilizceden Çeviren: Ayten MutluFİLİSTİN
Biz ki, sayısız günler boyunca
Yastık yerine gömülü hayallerimizi koyduk,
Siz ki, gecelerce
Yatağınıza aç çocuklarınızı koydunuz,
Zaman gelecek
O zaman adalet acıları yenecek.
Yazılmamış kâğıtlarda, on binlerce şiir
Acıları dindiremeyecek.
Buna rağmen zamanı geldi!
Dünya yeniden inşa edilecek!
Kaygısız gülüşler çiçek açacak
Çocuklarımızın dudaklarında.
Gün gelecek, anneler
Çocuk yetiştirmekten vaz geçecekler
Ve onların yutulmasına göz yumacaklar
Savaşın kara motorları tarafından!
İngilizceden Çeviren: Ayten Mutlu -
Asma Mohammad Al Haj
Asma Mohammad Alhaj (Filistin-Ürdün)
Filistinli şair, yazar, program yapımcısı, gazeteci (D. 24.5.1977/Amman-Ürdün)
Ürdün doğumlu olmasına rağmen, Filistin asıllı. Filistin Ramallah Birzeyt Üniversitesi Edebiyat Fakültesi mezunu (2000). Lübnan Beyrut Üniversitesi’nde Modern Arap Edebiyatı üzerine master yaptı (2015). 2007 yılından beri televizyon programı yapımcısı olarak çalışıyor (Beyrut TV 2007-2015, TRT-Arapça 2015-2019). Televizyon alanında birçok ödül aldı, uluslararası projelere katıldı. Yazmaya 2000’li yıllarda başladı. Uluslararası pek çok önemli şiir festivaline, antolojiye katıldı; şiirleri birçok dile çevrildi. 2 şiir kitabı var.
Kitapları:
Sudan daha fazla acı – More pain than water – Ashadu Wajaan Men Al Maa – اشد وجعا من الماء (2009)
Derin cehennemin harmonisi – The harmony of high hell – Ikaa Al Kaab Al Aali – إيقاع الكعب العالي ¬((2011ESMA EL-HAC RAMALLAH’A SESLENİŞ
Yarın sana geleceğim
Sırtımda hazin bir kambur
Sesimde bir mevval ürpertisi
Güneşin gölgenin önünde kırılışı
Sana şiirimi taşıyacağım
Kafiyesi, ezilmiş kadınların yılları
Ölçüsü, mecalsizlik ve sabır
Ölçüyle kafiye arasında bir fark yok
Acıya yaslanıyor ikisi de.
Yarın sana geleceğim
Beyrut’tan bahsedeceğim sana, dostlarımdan:
Denizden
Beyaz Kum’dan
Kara Bulut’tan
Sabahın ilk saatlerinde beni bekleyen
Yolun sonundaki kahvehaneden.
Kalemimde kahve fincanının acısı
Dilimde yeni bir acının aksanı
Şairlerin alışkanlığını kazandım
Yabancı izler taşıyorum çehremde!
Sana yarın geleceğim.
Kalbin eline nakşedilmiş bir dövmeyle
Ruhun kalbindeki bir yarayla
Yeniden ahdediyorum kadim isimler üzerine
Mola vermeyen ahlar üzerine
Her seyahate çıktığımda ambalajladığım hayaletler üzerine.
Harabelerin başında durup ağlamamak mümkün mü
Yoklukla ıslakken belleğin alnına yontulmuş çağın?
Pınarımı ne zaman geri alacağım
Suyun cıvıldayışını
Ve yeşil lahzayı?
Yarın sana geleceğim
Kaldır üstümden senin için can çekişimi
Ki geri alayım yeniden göğümü…
İşte, yine akşamın fısıltısı
Ay ve kadınların ekmeği
Yıldızım ve kalbin cemresi
Buzun acısını söndürüyor!
Ne zaman izin vereceksin tamamlamama öteki yarımı?
Sende başlıyorum hayal kırıklığı sürüsüne
Ve o çobanın kavalıdır saplanan kalbime.
Yarın sana geleceğim
Gülüşlerin tozunu silkeliyorum
Ve yeni bir hatıraya hazırlıyorum sayfalarımı
Yeniden benim oluyor saç örgülerim, beslenme çantam
Öyle dans ediyorum ki kuruyor ağzım dilim güneşin altında
Ne önemi var madem bekleyiş ve gözyaşı
Şarkı söylüyorum
Çene çalıyorum
Nefesi kuruyana kadar gecenin
İlk aşkı ziyaret ediyorum
Ve son vatanı
Mahmud Derviş’in mezarına uğruyorum
Bir gül gezdiriyorum ve gözyaşlarını yokluğun kabrinin yüzünde
Ruhuna kederimi okuyorum ve Fatiha’mı
Geriye dönüyorum sonra
Ama varamıyorum!
Ne kadar çok ötede badem çağları ey Derviş!
Yarın sana geleceğim
Elimde kalan anneliğim
Elimde kalan kadınlığım
Eksikliğimle
Hatırlayacak mı beni evlatlarım?
Hâlâ diri olmalı sütün elemli anlarında
Bana nelerden bahsedecekler?
O eski yuvadan mı?
Ben de diyeceğim ki onlara
Meskenim otuz elem ve iki hayal kırıklığı yükseklikte
Nasıl itiraf edeceğim özlemimi?
Ve nasıl özür dileyeceğim ayrılıktan?
Nereye sığınacağım veda anında?
Yarın sana geleceğim ey Ramallah
Yarın senden ayrılacağım
Sana düşen, ruhun menekşeleri
Bana düşen, toprağın elemi
Ve suyun hatırası
Yabancı kadının yatağı beni bekliyor
Yalnızlığı doğuruyorum yeniden
Kanadım kırık
Göğüm dar
Ah bir genişlese dediğim bu kalp gibi.
Arapçadan çeviren: Mehmet Hakkı Suçin -
Darya Heidari
Darya Heidari (İran-Türkiye)
İranlı şair, yazar, çevirmen, gazeteci, eğitimci (D. 15.9.1983/Tahran)
Roudehen İslamcı Azad Üniversitesi Fars Dili ve Edebiyatı mezunu (2005). Aynı Üniversitede master eğitimini aldı (2009). İran’da ve Türkiye’de çeşitli okullarda öğretmenlik, çeşitli şirketlerde çevirmenlik ve önemli edebiyat dergilerinde editörlük yaptı. 2015’ten beri, İstanbul Üniversitesi Sinema Radyo Televizyon Bölümü’nde doktora yapıyor. 2 şiir kitabı var.
Şiir Kitapları:
Darya-Derya (2013)
Plan e bi payan-Sonsuz Plan (2017)GEÇMİŞ
Çantanı al sırtına
güneşin yanı başında uyanacaksın
ve gecenin koynundan toplayacaksın yıldızları
yarının güneşleri için
kır saçların uğruna çözülmüştür bağlar
ve geçmiş, saçlarının uzunluğu kadar
yoldan geçenlerin adımlarına dokunur usulca rüzgâr
geçmiş gülümser toz toprak arasında
onları süpürene hediye edebilirsin
Omuzlarını kaldır biraz
Ve sırtında kırılan camları bırak yere
Hafiflersin!
Sığışırsın sırt çatana
Her adımda yıldızları serpiştir
Gök olacaktır yer… -
Domenico Pisana
Domenico Pisana (İtalya)
İtalyan şair, yazar, edebiyat eleştirmeni, teozof (D. 1958/Modica)
İlahiyat mezunudur. Hyblaean bölgesinde, on yıldır kültürel, poetik ve edebiyat ortamı sağlayan, Literary Café Quasimodo’nun başkanıdır. 1985’ten beri gazetecilik yapıyor, online gazete www.radiortm.it yönetiyor. 8 şiir, 6 edebiyat eleştiri, 11 teoloji-etik kitabı var. Kitapları pek çok dile çevrildi. Ulusal ve uluslararası bir çok önemli ödülün sahibidir.
Şiir Kitapları:
In the dreamy home of the Muse-İlhamın rüya gibi evinde (1985)
And the time will come-Ve zaman gelecek (1988)
Beyond the silence of the Word-Kelime’nin sessizliğinin ötesinde (1990)
Looking at Lembi di cielo-Cennetin kanatlarına bakmak (1993)
Terre di Rinascita-Yeniden doğum diyarı (1997)
Canto dal Mediterraneo-Akdeniz kantosu (2008)
Between shipwreck and hope-Gemi enkazı ve umut arasında (2014)
Listen to the twelve lands-On iki diyarı dinle (2016)8 MART KADINLAR GÜNÜ’NE
Kayboldum; kadınların soluğu
sönüyor ve bu rutubetli uzaklık
rahatlatıyor beni…Bu atan kalbi tanımıyorum:
güzel ve ateşli bir gezegen olmalı, titreyen,
ufalanarak içime yerleşen. Şiddetin zamanı,
sözcüklerle kırılabilir, ölümün şarkısı
artık söylemeyecektir; ses gittikçe yitecektir,
ırzına geçilmiş asonanslarda:
ipek eller birbirine ucu ucuna
dokunur yüreğinde dirilmenin…Ne bir gün ne bir gece
kelimeler asılı kalmış gökyüzünde,
ne de eski mücadelelerin beklenmedik sonuçları;
sadece bir bakıştan diğerine esen rüzgâr
boyun eğer zerrelerin gizemine
ve yumuşatır ruhu umudun büyüsüyle…Budar gerçeğin sözleri kurumuş dalları:
arınmak için trajedilerden kadınlar
dans ederler meydanda oradan oraya,
masum bir rüzgâr gibi sürüklerler ayı,
sadece var olmak için yırtarlar
delice hasretin örtülerini,
yeis sislere karışır…Çağlar bitap düşürdü bizleri,
yerlerde sürükledi buruşuk ritüellerimizi;
belki azmimizdendir, belki de geriye kalan
güzellikten; bu gün, ışık ve gölge oyunlarından
yapılmış bir masalın günüdür…
İngilizceden Çeviren: Hilal KarahanŞİDDETE KARŞI KARTALIN KANATLARINDA
Kartal kanatlarında
Kaldır beni yukarı
Çalınan hümanizmi geri getireyim
Öfke küpü yüzlerin kalplerine
Dikensiz güller bağışlayayım
Işıkla dolu ellerimle umudun ağlarını öreyim
Ve düşsel bir gülümseme kondurayım bakışlaraYalnızlığın denizinde ıssız adaların üzerinde uçur beni
Sarsılmaz ve renkli köprüler kurayım
Gezeyim şekilsiz güzelliğin denizinde
Yarına selam gönderen barış elçilerini kucaklayayımYeryüzü tahtlarıyla güçlü der birisi
Hükümranlıklarıyla, kelimelerinin kudretiyle
Hakikati yaran; göklerin sesinin sefaleti
Ve taş kesilmiş ruhların kaderini
Değiştirecek kadar yüksek olmadığını
Söyler bir başkası
Bana göre güneş kayıtsızlık korkuluğunu tutuşturan
Aşk ateşinden doğar
Adalet kupalarından dökülür barış
Ayaklanan halkların birliğini kuranDüşmanın insanlığı çalmasına göz yummasın hiç kimse
Gün doğumunun parıltısı farklı kılar viraneyi zaferden
Aklını kaybetmeyen bilgelik cesarete kök salan güven
Takip ederken Sonsuzluk bağışlar
Faniliğimizin ayak izleriniİngilizceden Çeviren: Volkan Hacıoğlu
-
Gino Leineweber
Gino Leineweber (Almanya)
Alman şair, yazar, roman yazarı, editör (D. 17.9.1944/Hamburg)
Muhasebe eğitimi aldı. Budist aylık dergi olan Buddhistische Monatsblätter dergisinin editörü. 2003-2015 yılları arasında, Hamburg Yazarlar Derneği’nin başkanlığını yaptı. 2013’ten beri, merkezi Rodos’ta olan, Üç Deniz Yazarlar-Çevirmenler Konseyi’nin başkanı. Alman PEN üyesi. Şiirleri pek çok dile çevrildi, uluslararası dergilerde yayınlandı, prestijli ödüller aldı. Her yıl uluslararası iki dilli şiir antolojileri düzenliyor. Halen Hamburg’da yaşıyor. Ondan fazla şiir, deneme kitabı ve romanı var. Türkçede Karanlığa Merhaba (Çeviren: Mesut Şenol, 2018) isimli bir şiir kitabı basıldı.DÜŞÜNCELER
Her şeyden önce
Düşündüğün şey
Kutsal bir prensese yapılan
Bir büyü gibiydiBu da seni, bütün kasabayı
Uyandıran
Eski zamanların tellalı gibi
Oraya buraya koşturuyorDünyaya mutluluğunu
Söylüyor ve
Çekilen bütün çilelere
Çözüm önerisini haykırıyor:Aşk ölmedi!
Ama onun, aynaya gizlenen
Kötü prensesin bir hilesi
Olduğu anlaşıldı şimdiAylak geçen gecelerde gülmek için
İngilizceden Çeviren: Mesut Şenol
SADAKATSİZLİK
Ekim güneşi
Duvar yüksekliğinde pencereler
Yakında denizÇok sıcak değil
Adam üşümüyor ama korkuyor
Kadın ıslakAdam arzuladığı bedeni okşuyor
Diliyle
Bir eli kadının göğsündeSertleşmiş uçlarını
Okşuyor parmaklarıyla
Arzu iniltileriKadın hazır
Yayılıyor
Açıyor kendisini sahtekarlığaSuçluluk kırıntıları
Adamın duyularını anafora sokuyor
Doğru değildi yaptıklarıİngilizceden Çeviren: Mesut Şenol
KÖRDÜR PARANIN GÖZÜ
Enerjisini denizden alır mangrovların kökleri
kendi ormanını yaratır durgun suyun gelgitinde
çamurlu, girift bir ağ gibidir dipleri, sakin
yaşam alanı sunar yengeçler, karidesler ve istiridyeler için
korur onları erozyon ve fırtınalardanGözünün önünde kocaman bir orman yükselirken sudan,
para görmez, bilmez, fark etmez ekosistemin biricik gerçeğini
paranın tek derdi, kendini çoğaltmak ve mangrovların problemi
bu alana otel kuramamak, turistler için şezlong, şemsiye koyamamakElbette bu da değişir: Paranın kazanılacağı sahile girilir,
traktörler, buldozerler ve kepçelerle köklenir bitkiler,
kum ve taşlar doldurur yavru yengeç ve istiridyelerin evini
çekilir barrier, inşaat makineleri gelir ve sonra turist sürüleriKördür paranın gözü, yine de her yere gider ürkek sinir sistemiyle
ayrılmak için gerçekten ihtiyacı yoktur bir tsunamiye
yıkılmıştır artık bariyer, şezlonglar yerini doldurmaz ağaçların
çöple dolar, yıllar boyu büyüyen, yengeçlerin katır kutur yediği
mangrove köklerinin üzeriİngilizceden Çeviren: Hilal Karahan
COLETTE
Paris’te yaşar Colette
Çalınan adı için savaşır
Yazdığı kitaplarda
Missy’yi öper
Dünyaya hakikat için bir sahne sunar
Serseri olarak yaşar
Missy’yi sever
Bir dilenci bir sarhoştur
Gazetecilerle ve yazarlarla
De Jouvenel ile birliktedir
Babası, daha sonra oğlu
Koz yükseltir toplumla
Bilge bir kadının sorgulayan gözleriyle
Chérie ve Awakening Hearts
Mor aşk belaları yazar
Tabu hikâyeler
Çağına karşı koyan
Kendini gerçekleştirir Coletteİngilizceden Çeviren: Volkan Hacıoğlu
-
Malak Sahioni Soufi
Malak Sahioni Soufi (Suriye-İngiltere)
Suriye asıllı, İspanya vatandaşı şair, yazar, gazeteci, çevirmen, yayıncı, televizyon programcısı, aktivisit, (D.29.1.1957/Latakia-Suriye)
Dilbilim, gazetecilik ve siyaset okudu. Lübnan Jesuit Üniversitesi, Arapça-Fransızca bölümünde mastır yaptı. İnsan hakları ve mülteci sorunları üzerine dünyanın birçok şehrinde fotoğraf, resim, arkeoloji sergileri açtı, performanslar düzenledi, antolojiler hazırladı. Uluslararası birçok şiir festivaline katıldı, önemli şiir ödülleri aldı. Madrid’de bulunan Don Quijote Yayınevinin sahibi. Halen Londra’da yaşıyor. Ay ve Diğerleri, Yağmurun Taneleri, Nostalji, Tanrıya Tüm Sevgimle, Melek, Yorumsuz, Lesvos’ta, başta olmak üzere, birçok dilde yayınlanmış 40 şiir ve deneme kitabı; diğer yazarlardan-şairlerden İspanyolcaya ve Arapçaya çevirdiği 25 çeviri kitabı var.KISA ŞİİRLER
Koku,
sen geçtikten sonra
yerinde kalan
izdir.Cevabın şüphesi
sorunun
işi değildir.Gözlerini açışın
ışık ve gölge,
ikisinin arasına
saklanıyorum.Ayın önünden geçerler
ve ay da onların önünden geçer.
Hiç kimse diğerini umursamaz.
Ay ve diğerleri.Bir puro gibi kendimi sarıyorum
boğulmak üzereyim.
Kibriti olan var mı?İngilizceden Türkçeye Çeviren: Hilal Karahan
MİDİLLİ’DE / في ليسفوس
Midilli’de
Bir gözyaşı dökülüyor
Yağmur oluyor
Irmak oluyor
Bir tekneye ihtiyaç oluyor.Bir tekne yaptılar onlara
Motoru takır tukur
Emniyet kemeriyle sardılar etrafını
Islansa batacak bihuzur.Midilli’de
Bir gözyaşı dökülüyor***
Midilli’de
Sınırlar kapalı
Hazrolda ölüm.Midilli’de
Orada
Bir ümit bekliyordu
Ben de oradaydım
Başbayii olarak ümidin.***
Midilli’de
Karşı kıyıda
Bir ümit doğuyor lastik bir botta
Ve doksan dokuz can veriyor
Varmadan Midilli’ye.Arapçadan Çeviren: Mehmet Hakkı Suçin
ANNELER / أمهات
Orada sessizce oturuyorlar ezelden beri
Torunlarına masallar anlatıyorlar
Ve evler örüyorlar ay’ın üstünde.
Her ev için bir renk eğiriyorlar, hikâyeler ve haberler.
Orada, lambanın ışığında oturuyorlar
Ve parıltısında bir ümidin.
İplikleriyle çocukları, erkekleri resmediyorlar
Kazayı ve kaderi.
Sessizce evleniyorlar
Sessizce hamile kalıyorlar
Sessizce emziriyorlar
Ve sessizce nesiller yetiştiriyorlar.
Ne aşkı tanırlar onlar ne de çapkınlığı.
Sessizce çalışıyorlar
Sessizce ağlıyorlar
Ve sessizce ölüyorlar.
Onlar buradadır
Onlar orada.
Masalların örülüşünü takip ederler
Ayın üzerinde
Sessizce.
Arapçadan Çeviren: Mehmet Hakkı SuçinANNEME / إلى أمي
Kendi kendime konuşuyorum seslenirken sana
Biraz bekleseydin beni
Çok bekleseydin
Ölseydim ve sen yaşasaydın.
Kadere sitem ediyorum
N’olurdu biraz daha geciktirseydi
Çokça bekleseydi beni
O yaşasaydı benim yerime sürgünlerde
Ve taşımasaydı beni senden ıraklara.
Sen ki vatanların
tümüsün annem.
Sensiz neyim ki ben, kemirirken içimi hasret
Ölüm daha büyük ve dönüşün ne mümkün
Mücrim olan kaderdir
Saçmaydı, muhteşemdi saçmalığı
Bekleseydin beni.
Özlüyorum kahve celselerini
Sen, ben ve babam
Kokusu izini sürüyor senin.
Özlüyorum “hadi hadi kalk” deyişini
Gözümdeki uykudan, sükûnetin tembelliğinden
Senin gözlerine yansıyınca görünür
Berraklığın güzelliği.
Son kez daldığın uyku
Kalbe saplanan bir hançerdi
Ne ben kalkabildim
Ne sen koştun yardımıma.
Beyaz güvercinler sürüsü
Alıp ruhunu bedeninden
Götürdüler melekût âlemine.
Zarif uçuyordun
Saydam uçuyordun
Ve ben düşüyordum.
Yokluğun ürkütüyor
Uykuya dalışın kalbe saplanan
Bir hançer.
…
Düşüyorum.
Arapçadan Çeviren: Mehmet Hakkı Suçin -
Nancy Paul
Nancy Paul (Hindistan)
Hint şair, yazar, akademisyen (D. 11.1.1981/Kerala)
Şair bir ailede doğdu. Annesi Sylvia Gonsalvez ve babası Antony K. S. Kizhakkedathu da Hindistan’ın tanınmış şairlerindendir. Kerala Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı mezunu. Halen, Dubai’de, Uluslararası East Point Hint Okulu’nda İngilizce bölüm başkanı. İlk şiiri 2016’da yayınlandı. Genç bir şair olmasına rağmen pek çok uluslararası festivale ve şiir antolojisine katıldı. 2018’de UNESCO’ya bağlı Uluslararası Kapital Yazarlar Vakfı (WCF) tarafından verilen Global Genç Şair Ödülü’nü aldı. Yayınlanmış 1, yayına hazırladığı bir dolu şiir dosyası var.
Kitabı:
Susmayan Müzik-The Unmuted Music (2018)TABULAŞAN HAYAT
Kimsesiz, dul; yeni bir statü bu,
korkunç kaderin getirdiği.
Ne tarifsiz bir travma…
Yaralı bir kuş gibi
uçmaya çalışıyor kırık kanadıyla,
saklanmak için üstünde dönen akbabalardan.
Sessiz kükreyen canavarlar saldırdı,
almak için gösterişli elbiselerini.
Hayatın renkleri yasaklandı,
incitmek için kelimeleri ve eylemleriyle.
Onun paramparça figürü,
kimileri için bir sevinçtir.
Umutlarını, arzularını ve rüyalarını
kurban eder hayatın sunağında.
İçine işlemiş mahkumiyetler
onu uğursuz bir yıldız yaptı.
Kalbi kanıyor çocuklarının acılarıyla.
Ölü yakılan bir odun yığını; babaları
nın sarılışını özlüyorlar.
Reddedilmiş, keyifsiz, kasvetli bir hayat.
Zavallı ah eden, hıçkıra hıçkıra ağlayan ruh;
hasret deprem gibi bir değişime…İngilizceden Çeviren: Hilal Karahan
ÖDENMEMİŞ
Altın alyans
Bir zamanlar onun gururu ve neşesiydi.
Ona çılgınca aşkı
Gömülmüştü ruhuna.Bir iç ürpertisi ile biliyordu bu duyguyu,
Aldatılmıştı, onun görünüşüne kanmıştı.
Ve o, gerçek hayatta iyi bir aktördü.
Yaralı kadınlığı ağladı
Ah! Janus* yüzlü sevgili…
O sadece afacan bir neşeydi.Pıhtılaşmış aşk akmaya çabaladı.
Delice ihaneti altta pusuya yatmıştı.
Sonsuza kadar kayboldu gürültülü kahkahalar.
Gülüşler millerce uzağa gizlendi.İçine attı göz yaşlarını,
Acı çeken ruhunun ızdırabını.
Yetim bir kız olarak büyümüştü
Hayatın gökkuşağının hayalini kurmuştu.
Eşinin sinsi şehveti
Hayatını, ufalanmış kağıt yığınına çevirdi.Sık sık aynalara koşturuyordu
Görünmez benliğini görünür kılmak için.
Sağanak gibi akan gözyaşları onu rahatlatıyordu
Aynanın da bir hayatı olmasını diliyordu.Bir dansçı öldü ve şarkıcı iç çekti.
Bu bastırılmış “O” sonsuzdur
Benzer hikayeler asla bitmez.
Adalet gayreti çoğu kez reddedilir.
Asla bilmiyorlardı ki
onun fiyatı sadece sevgi ile ödenebilir.İngilizceden Çeviren: Hilal Karahan
SIÇRAYIŞ ETİKETLERİ
Her şey bir etikete ihtiyaç duyar;
Başkaları onu bilsin diye.
Buğulu gözlü kız konuşuyor.
Ama gerçek özü ağlıyor.Bazı külfetli etiketler bize onur verir.
Ancak bazı başlıklar bir krize neden olur.
Buz gibi donuk devam ediyor.
Yabancılar bile onu kullanıyor.
Acı duydu ve itiraf etti
Her seferinde yenilenen bir ağrıyla.Boşanmış, dul, yetim
Zavallı, piç ve düşük oyuncu
Evsiz, sağır ve deli
Duygusuz korkunç evcil hayvan isimleri.
Onlar tabu.
Hayatları eril bir oyun,
Bunlar dünyaya ait etiketleri.
Zalim bir bakışla devam ediyor.
Sözler; nefret çorbası ile
Derinde için için yanan keder.Gözlerinde yırtılmış gözyaşları;
“Yalnız ve sessiz bir mücadeleye öncülük ediyorum
Benim için değil, sorunlarım için.
Benim minik kuş kalbim basit bir çözüm öneriyor
Bu dünyayı bıraksan iyi olur
Bir köpeğin hayatına öncülük etmek yerine.
Eğer bir yolunu bulsaydım
Ayrılırdım bu dünyadan”
İngilizceden Çeviren: Ayten Mutlu -
Sanaz Davoodzadeh Far
-
Saviana Stanescu
-
Vadim Terekhin
-
Valentin Iacob