about iamge

ULUSLARARASI KADIN ŞİİRİ FESTİVALİ

Gerekçe ve Tarihçe

UNESCO’ya bağlı Uluslararası Şiir Organizasyonları içinde yer alan, “FeminİSTANBUL Kadın Şiir Festivali”ni 2016’dan beri düzenliyoruz.

Kadınlığın sorunlarına dair evrensel fikir, sanat ve diyalog platformu olmayı hedefliyoruz.

Festivalimiz tema olarak kadını, kadın sorunlarını, kadının her türlü halini içerirken, cinsiyetçi ya da salt feminist bir tavır sergilemez. Kadın temalı şiirleriyle kadın, erkek, LGBT, queer aktivist, her dilden, dinden, ırktan ve milletten şair bu etkinliğimize katılabilir.

Yurt dışından gelen şairler kendi ülkelerindeki kadınların sorunlarını şiirle, atölye çalışmaları, forumlar, seminerlerle dile getirirken birlikte çözüm üretmeye çalışıyoruz

Açılış seremonisinde şairlerimiz, sembolik olarak ulusal/yerel renkleri  ve festivalimizdeki çeşitliliği yansıtan giysileriyle şiir okuyorlar.

Dünyada, UNESCO’ya bağlı çeşitli uluslararası şiir festivali organizasyonları bulunuyor.

FeminİSTANBUL, bu organizasyonların aktif ve ayrılmaz parçasıdır. Bu organik ağ bağlantısı nedeniyle, FeminİSTANBUL’da gerçekleşen forumlar, konuşmalar ve paylaşılan şiirler, diğer dillere çevrilerek bütün dünyaya ulaşıyor..

New York’tan Filipinler’e, Peru’dan Hindistan’a kadar küresel anlamda tüm şairlerle iletişim kurabiliyoruz.  Çünkü kadın problemleri dünyanın her yerinde var; hangi ülkede ya da medeniyet düzeyinde olursa olsun kadın her yerde kadındır.

Uluslararası Bağlantılarımız

UNESCO’ya bağlı Dünya Şiir Festivali Organizasyonu (WFP-World Festival of Poetry Organisation), Kapital Yazarlar Vakfı (WCF-Writers Capital Foundation), Dünya Şiir Hareketi (WPM-World Poetry Movement), PEN gibi önde gelen uluslararası yazar örgütlerinin üyesiyiz ve uluslararası yönetiminde temsil ediliyoruz.

Yurtdışında birçok şiir toplantısına ve festivaline davet ediliyoruz, katılımcı yolluyoruz.

Kurucular

Yurtdışındaki dostların samimi destekleri, yurt içindeki dostların gönüllü çabalarıyla 2016’da Türkiye için bir ilki gerçekleştirdik: FeminİSTANBUL doğdu.

Üç kadın başlattı festivali: Hilal Karahan, Emel Koşar ve Dilruba Nuray Erenler. 2019’da Ayça Erdura da organizasyon komitemize katıldı…  Festivalimiz henüz emekleme devresinde. Fakat her sene daha büyük adımlar atıyoruz.

Başlangıç ve Kurucular

Femin İstanbul

Hilal Karahan

Direktör

Ayça Erdura

Koordinatör

Dilruba Nuray Erenler

Koordinatör

Emel Koşar

Koordinatör

Deneyim Aktarımı ve Dostluk

Festivaller aynı zamanda birer platformdur. Dünyanın her yerinden kadınların deneyimlerini, sorunlarını, kendi ülkelerinde gerçekleştirdikleri direniş veya aktivizm pratiklerini birbirleriyle paylaşma yeridir.

Bir Peru, arkasından bir Filistin, sonra bir Hindistan deneyimini dinlediniz mi, kadın meselesinin evrensel karakteri ve imkanlarına dair bilgilenmemeniz, etkilenmemeniz imkansızdır. Bu platform aracılığıyla kurduğumuz dostluk ağları ve dayanışma, hepimizi daha güçlü, daha özgür kılıyor.

Manifestolar ve Ana tema

Her yıl bir manifesto ile yola çıkıyoruz. Manifestonun içerdiği tema, sorun üzerinden belirliyoruz o yılın içeriğini, etkinliklerini. Bu da bize her yıl yeni yollar, yeni düşünce ufukları açıyor, yeni deneyimlerle buluşmaya teşvik ediyor.

2016’da manifestomuz, “Anadiline karşı kadın dili”ydi. Bağlamı kabaca özetlersek: Her insan yavrusu bir ‘anadil’in içine doğuyor.  Adı üzerinde ‘anne dili’ne sahip oluyor.  Dünyayı, hayatı, kâinatı onunla öğreniyor, onu varlığının, kişiliğinin bir parçası kılıyor… Fakat ne oluyor da daha sonra bu dil, ‘kadın dili’ni örtüp, ötekileştiriyor? Anadili içine doğan insan yavrusunun yarattığı bir medeniyet, nerelerden, nasıl ve neden, gelip de kadın dilini bastırır? Onun özgürlüğünü elinden alır, karakterini, duygusunu, kendini ifade imkânlarını kısıtlar, etkisizleştirir? Kullandığımız dilin yapısından, seçtiğimiz kelimelerden başlıyor aslında bireysellik  ve özgürlük… Konuştuğumuz dili nasıl tanımlarız? Ana dilim diye. Fakat anadilimiz içinde kurulan erkek egemen hegemonya kadınları tutsak ediyor, manipüle ediyor; dahası kadının bir özne olarak kurulmasını baskı altında tutmanın aracı oluyor. Anadili’nin bu durumuna karşı biz de ‘kadın dili’ üzerinden anadilinin baskıcı karakterini açığa çıkarıp teşhir etmeyi arzu ettik.

2017’de manifestomuz “Tuzun Sınırları” oldu: Tuz derken, Akdeniz’i ve çevresindeki Ortadoğu ülkelerini kastettik tabii ki… Mülteci sorunlarını işledik, mülteci şiirleri okuduk. Hatta bu temayla ilgili uluslararası bir antoloji de hazırladık.

2018’in manifestosu “Birlikte Çeşitlilik”ti. Manifestomuzdan aktarırsak; “Dünyanın farklı coğrafyalarından geliyoruz. Farklı diller, dinler, kültürlerden kadınlarız. Dünyanın diğer ülkelerinde bizden farklı kadınlık sorunlarıyla karşılaşıyoruz. Biz kadınlar değişiğiz, farklıyız, çeşitliyiz. Fakat biz farklarımızdan korkmuyoruz. Çünkü temelde hepimiz dünyanın ve insanlığın üretenleriyiz. İnsanlık varsa bizim sayemizde var. Biz kadınların ortak mirası ve ortak özelliği bu ‘çeşitlilik’tir. Çeşitliliğimizi bir zenginlik, bir bereket hali olarak algılıyor ve hepsini büyük bir samimiyetle kucaklıyoruz. Kadın olmayı kutluyoruz ve bir armağan olarak kabul ediyoruz. İşte bu kutlama için buluşuyoruz.”

2019’da ise manifestomuz “Şiir Şiddeti Yener” oldu. Şöyle dedik; “Dünyada, medeniyet düzeyi her ne olursa olsun, kadınlar şiddetle yüz yüzedir. Şiddet, fiziksel olduğu kadar psikolojik ve ekonomik de olabilir. Şiddetin her türüne, biçimine karşıyız. Sözcüklerin bittiği yerde başlıyor çünkü şiddet. Bu durumu tersine çeviriyor, bu kez biz sözcükleri bir alet gibi kullanmayı, şiddete karşı farkındalık yaratmayı hedefliyoruz. İnsanlığın ortak dili şiirdir. Şiir tüm sınırları ve duvarları aşabilir. Şiir, şiddeti yenecek yegâne şeydir. Kadın olmayı kutluyor ve bir armağan olarak kucaklayıp, kabul ediyoruz. İşte şimdi bu kutlamayı bir şiir şölenine dönüştürmek için buluşuyoruz.”

about iamge

Onur Ödülü

Sembollerin, örneklerin gücüne inandığımız için her yıl güçlü, etkili ve toplum için fark yaratmış kadınlara FeminİSTANBUL Onur Ödülü verme kararı aldık. Kendi alanlarında dik duran, kadınlar için çalışan, onurlu, ilkeli, bilimsel, sanatsal alanlardan yahut insan hakları aktivistlerinden seçiyoruz bu kişileri… 2016’da Türk şair,yazar, çevirmen Ayten Mutlu’ya, 2017’de Filistinli şair, aktivist Fatima Nazzal’a vermiştik. 2018’de bir şair babanın ve felsefeci, eleştirmen ve yazar  annenin kızı, siyasetçi, milletvekili Zeynep Altıok Akatlı’ya verdik. 2019’da ise bu ödülü doktor, yazar, siyasetçi, İstanbul CHP İl Başkanı, Canan Kaftancıoğlu’na vermeyi uygun gördük.

Antoloji

2018’den beri her yıl FeminİSTANBUL uluslararası kadın şiiri antolojisi hazırlıyoruz. İçinde Hindistan’dan Kolombiya’ya kadar, dünyanın her yerinden, her dilinden şairin şiirleri yer alıyor.

Temamız kadın, kadın sorunları, kadının sosyal statüsü.

Editörlüğünü Hilal Karahan yapıyor.

Çevirilere ise Hilal Karahan, Ayten Mutlu, Volkan Hacıoğlu, Mehmet Hakkı Suçin, Tarık Günersel, Taherey Mirzayi, Baki Yiğit , Mesut Şenol katkıda bulunuyor.

Bu antoloji serisiyle Türkiye’de bir ilke imza attık. Bundan sonraki yıllarda da antolojimizin gelenekselleşerek devam etmesini arzuluyoruz.

Bir Tecrübe ve Bir Anı

Bize sıkça sorulan bir soru var: “Kadın sorunlarını şiirle çözmek mümkün mü?”

Şiirle elbette sorun çözülemez. Fakat şiirle önce kalpleri sonra beyinleri sonra da tutumları değiştirirsiniz. Bir bilinç düzeyi oluşturursunuz. Alışkanlık kazandırırsınız. Bu da duygu durumu değiştirir. Sadece bireylerin değil, bazen bir toplumun, bir ülkenin bile.

Festival direktörümüz Hilal Karahan’ın bir deneyimi bakın nasıl da etkili, ondan dinleyelim:

“2018’de, Kolombiya’da, 28. Medellín Şiir Festivali’ne katıldım. Uyuşturucu kartellerinin kol gezdiği, her gün sokaklarında insanların öldürüldüğü bir şehir. Bizi, ellerinde otomatik silahları olan askerlerin korumasında, kentin en ücra, tabiri caizse ‘teneke mahalleleri’ne götürdüler. Sokaklarda okuduk şiirlerimizi… Daha 2000’lerin başlarında, öldürülmüş yüzlerce insanın fotoğraflarıyla karşıladılar bizleri.

Festival direktörünün şu sözü beni çok etkiledi: ‘Biz şiiri bu insanların ayaklarına götürmek zorundayız, şiirle hiç kimsenin umursamadığı bu insanlara ulaşmalıyız; onları şiirden başka hiçbir şey etkilemez.’”

Feminİstanbul’u Destekleyen Müzisyenler ve Dansçılar

AGON DANS

( DANS )

OZAN TURHAL

( GİTAR )

MUZAFFER ÖZDEMİR

( SAZ )

TEZERNUR GÜCÜKOĞLU

( AKORDEON )

MEHMET ÜNLÜ

( GİTAR )

Etkinlik Galerisi